Sosyal medyada, televizyonlarda, canlı yayınlarda yargı mekanizmasının tüm yönleriyle tartışıldığını, yargı kararlarının toplumda çok farklı algılara neden olduğunu görür ve yaşarız. Yapılan onca tartışmalarda; hukukun üstünlüğünün hayata geçirilmesi, yargının tam manasıyla bağımsız hale gelmesi, adalete olan güvenin tesis edilmesi gibi temennilerle bulunulduğunu çokça duymuşuzdur. Ancak bu tartışmalarda beyan edilen temennilerin önemli bir kısmının hayata geçmediğini, yargıya yönelik tartışmaların bitmediğini, toplumda bir kesimin hala kendi ideolojik penceresinden bakarak durumu değerlendirdiğini görmekteyiz. Oysaki adaletin bir gün herkese lazım olacağını, hukukun üstünlüğünün olmadığı toplumlarda kaosun kargaşanın hakim olabileceğini ve neticede “adalet mülkün temelidir” sözünden de yola çıkarak devletin varlığının korunmasının dahi tehlikeye gireceğini unutmamalıyız.

Hukuk devletinin varlığı ancak tarafsız bir yargı sistemi ile mümkündür. Tarafsız yargı bağımsız olması halinde hayat bulur. Yargı, yasama ve yürütmenin karşısında bağımsız kılınmalıdır. Bir ülkede bağımsız ve yansız bir yargı yoksa, o ülkede adalete ve devlete olan güvenin sarsıldığı görülecektir. Anayasamız yargı yetkisinin bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılacağını belirtmiştir. Yargı bağımsızlığı, adalet, yargıç güvencesi, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar birbirini tamamlayan ve korunması gereken önemli başlıklardır.

Yakın zamanda adliyelerin fiziki koşullarının düzeltilmesi bakımından yeni adliye binalarının yapılmış olmasını önemsiyoruz. Fiziki şartların son derece kötü olduğu, dosyaların yerlerde süründüğü, dar ve havasız adliye koridorlarında saatlerce duruşma sırası beklemek zorunda kaldığımız,eski, pejmürde, kiralık adliye binalarından kurtulmuş olmamız hem adliye çalışanlarını hem de oralara hak aramak için giden biz avukatları ve vatandaşları ziyadesiyle memnun etmiştir. Aynı şekilde uyap yargı sisteminin hayata geçirilmesi de yargının işleyişini rahatlatması bakımından ciddi bir adımdır. Adliyelerin fiziki koşullarının düzeltilmesi ve uyap sisteminin hayata geçirilmesi gibi adımlar atılmasına rağmen halen yargının çözüme kavuşması gereken bir çok sorunun olduğunu görmekte ve yaşamaktayız. FETÖ gibi bazı oluşumların yargıya zarar verdiği, yargı mekanizmasında derin yaralar açtığı gerçeğini göz ardı etmemekteyiz. Ancak toplumda huzur ve refahın sağlanması etkin, hızlı ve bağımsız bir yargı sisteminin hayata geçirilmesiyle mümkün olabilir.

Yapılacak yargı reformlarıyla; aksayan bütün yönlerinin tamir edildiği, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkı ilkelerinin tam manasıyla egemen olduğu, adalete erişimin kolaylaştığı, liyakatli yargı mensuplarının yetiştirildiği ve görevlendirildiği, hızlı etkin ve doğru yargılamaların yapıldığı bir sistemin tam manasıyla hayata geçmesini temenni ediyorum.

Av. İbrahim Ordu

Bir yanıt yazın